Adem Ergül

Sâhibü’l-Vefâ’ya Bir Vefâ Tezahürü…

Altınoluk Dergisi, 2008 – Mart, Sayı: 265, Sayfa: 025

Altınoluk: Efendim, 1986 yılının Mart ayında yayın hayatına girmiş bulunan Altınoluk Dergimiz, 22. Yılını doldurmuş bulunuyor. Güzel bir tevafukla yine bir Mart ayında, bu derginin çıkarılmasına vesile olan muhterem büyüğümüz, yazarımız ve Üstazımız merhum Mûsâ Topbaş -kuddise sirruh-‘un hayatını konu edinen bir kitabınız yayınlandı. Böyle bir kitabın yazılmasına sizi sevkeden âmiller nelerdi?

Adem Ergül: Merhum Üstazımız Mûsâ Efendi -kuddise sirruh-, Altınoluk Dergimizin muhterem okuyucularının sözüne ve sohbetine âşinâ olduğu, kemâl ve cemâline meftûn bulunduğu ve hatıraları ile gözlerinin nemlenip gönüllerinin mahzunlaştığı, bir güzel insan ve bir büyük Allah dostu idi. Dergimizde hakkında nice yazılar, hatıralar ve röportajlar yayınlandı ve yayınlanmaya da devam ediyor. Mûsâ Efendi gibi Hak dostlarının her gönülde bıraktığı izler elbette farklı farklıdır. Onlar, Rabbimizin kendilerine izzet verdiği bahtiyarlardır.

“Sâhibü’l-Vefâ Hâce Mûsâ Topbaş -kuddis sirruh-” adıyla böyle bir kitabın ortaya çıkışı, elbette kendi irademizin bir sonucu değildir. Zira Mûsâ Efendi gibi bir zât-ı muhteremi anlatmaya cür’et etmek, herhalde haddimizi aşmak olurdu. Ancak Muhterem mahdumları Osman Nuri Topbaş Üstazımızın fakirden böyle bir talepte bulunmaları, hem yüreğimize bir cesaret aşılamış, hem de “el-emru fevka’l-edeb” fehvâsınca emre imtisal olmuştur. Kitap, bir yönüyle telif gibi görünse de, hakikatte hem Üstâz Hazretlerinin kendi eserlerinde, hem de sevenlerinin kaleminde ve lisanında, zaten yazılmış olan güzel bir hayatın, yeni bir tasnifle gün yüzüne çıkışından ibarettir.

Rahmet Peygamberinden aldıkları verasetle, yaşadıkları çağa rahmet şebnemi olan bu büyük Hak dostlarının hayatları, sözleri ve nasihatleri, esasen kendini tanıyanlara büyük bir emânettir. Bu emâneti en güzel bir şekilde istikbâldeki nesle taşımak, ulvî bir vazifedir. Kim bilir, belki gelecekte onunla buluşacak nice erler, bu sayede gönüllerini diriltecek ve hayatlarına istikamet vereceklerdir.

Mûsâ Efendi Hazretlerinin, Üstâzı Sâmi Efendi Hazretleri hakkında yazdığı eserin mukaddimesinde buyurduğu gibi:

Hakikatte Allah dostlarının insanlar tarafından övülmeye, senâ edilmeye ihtiyaçları yoktur. Çünkü Ulu Mevlâmız Rabbü’l-âlemîn Hazretleri, onları sevmiş, derecelerini âlî eylemiş; onları seveni de kendisini seviyor saymış… Böyle bir eseri kaleme almamıza cür’et etmek mecbûriyetinde kalışımızın sebebi, gerek hâlihazırdaki, gerekse istikbaldeki nesle büyük bir Allah dostunu tanıtmak, hakiki mürşid-i kâmillerin ne olduğunu bildirmek ve sevdirmektir. Yoksa bizim yazabildiğimiz, deryadan bir katre mesâbesinde bile değildir”.

Altınoluk: Kitabı hazırlaken nasıl bir yol izlediniz? Kaynaklarınız neler oldu?

Adem Ergül: Öncelikle Muhterem Üstâzın kendi eserleri baştan sona taranmış ve ilgili bahisler not edilmiştir. Sonra da başta Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocamız olmak üzere Üstazın aile yakınlarının ve sevenlerinin, özellikle Altınoluk Dergisi’nde yayınlanan makale, röportaj ve hatıraları incelenmiştir. Üstâz Hazretlerinin eserlerinden istifâde ederken, çoğu zaman ifadeler aynen alınmış ve zaman zaman da telmih ve işâretlerde bulunulmuştur.

Eser hazırlanırken, zaman zaman aile yakınları ve çok yakınında hizmette bulunmuş büyüklerimizle ikili görüşmeler yapılmış ve kendilerinden hayli istifâdeler edilmiştir. “Topbaşzâde Mûsâ Efendi” başlığı altında Muhterem Üstaza ait biyografiyi kaleme alan Prof. Dr. H. Kâmil YILMAZ Beyin bu çalışmasından1 ve Azerbeycan Milli Şâiri Mehmed Aslan’ın Mûsâ Efendi Hazretlerini konu alan “Bir Sultan Yaşardı Sultantepede” isimli kitabından da istifâde ettim.2 Mûsâ Efendi Hazretlerinin aile şeceresine yönelik bilgilere ulaşmada ise Ömer Kayır ve çalışma arkadaşı Selami Kurt Bey’in araştırmaları yol gösterici olmuştur. Bu vesileyle kendilerinden istifade ettiğim herkese şükranlarımı arzederim.

Burada şu gerçeği de itiraf edelim ki, Mûsâ Efendi Hazretlerinin her seveninin gönlünde müstesnâ bir güzelliği ve hatırası saklıdır. Gönül isterdi ki, çalışmamız içerisinde bu güzelliklerin hepsine ulaşalım ve bunları tüm okuyucularımızla paylaşalım. Ancak buna ne zamanımız, ne de imkânımız olmuştur. Şu kadar var ki, hatıralarını bizimle paylaşmak isteyen dostlarımız, umumun istifâdesine medâr olacak hatıralarını bize gönderme lütfunda bulunacak olurlarsa, kitabın yeni baskılarında dikkate alacağımızı şimdiden belirtmek isterim.

Altınoluk: Kitabın muhtevâsı nasıl şekillendi? 82 Yıllık dolu dolu yaşanmış bir ömrü, nasıl bir çerçevede sundunuz?

Adem Ergül: Kitap, bir kronoloji ve biyografi olarak değil, yaşanmış güzel bir hayatın ana koordinatlarını, söz, amel ve davranışa yansıyan güzelliklerini ve kısacası güzel bir kulluğu keşfetme ve anlama niyetiyle çıkılan yolculuğun hikayesi gibidir.

Kitabımız, Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocamızın güzel bir takriziyle başlamakta ve sonra da bir giriş ve dört bölümden oluşmaktadır.

Giriş kısmında muhterem Üstazın yaşadığı dönem ve çevre ele alınmış ve aile şeceresine yer verilmiştir.

Birinci bölümde, çocukluğu, gençliği, eğitimi, aile ve ticaret hayatı incelenmiş ve O’nun hayata dair aileden ve muhitten aldığı terbiye ve ölçülere dikkat çekilmiştir.

İkinci bölümde, Mûsâ Efendi’nin âdetâ yeni bir doğuşu diyebileceğimiz manevî hayatı ele alınmıştır. Burada O’nun mânen yetişme sürecini ifade eden müridlik dönemi ile takvâ yolunda muttakilere önderlik ettiği mürşid-i kâmillik devresi safha safha anlatılmaktadır. Bu bölümde Üstaz hazretlerinin seyr u sülûke dair beyan ettiği ölçüler ve incelikler kendi lisanlarından nakledilmiş ve terbiye üslûbundan, eserlerinden, sohbetlerinden, mektuplarından ve seyahatlerinden ayrı ayrı bahsedilmiştir.

Üçüncü bölümde ise şahsiyetinin ana çizgilerinden bahsedilmiştir. İhlas ve istikameti, ibadet hayatı, sehâveti, hizmetlere öncülüğü, vefâkârlığı, sevgi ve şefkati, din vatan ve millet aşkı, tertip düzen ve intizamı, nezâket ve zarâfeti, rızâ ve teslimiyeti gibi herkesin kolayca şehadette bulunabileceği onun güzel hallerine, vâkıf olunabildiği ölçüde yer verilmiştir.

Son bölüme gelince burada da Rabbimizin bu güzel kulunun son anlarından ve vuslatından bahsedilmiş ve manevî mirası olan vasiyetinden ve nasihatlerinden kısa kısa iktibaslar yapılmıştır.

Sevenlerinde tatlı bir hatıraya vesile olur niyetiyle de sonuna küçük bir albüm ilave edilmiştir.

Altınoluk: Efendim, Mûsâ Efendi Hazretleri hakkında 400 sahifeyi aşan bu kitabı özetlemek mümkün olsa üç beş cümle halinde neler söylemek istersiniz?

Muhterem Üstaz;

• 1917 yılında Osmanlı vatandaşı olarak Anadolu’nun bağrında (Kadınhanı) dünyaya gelmiş, Cumhuriyet döneminin kuruluşundan bugüne kadar tüm maceralarına şahit olmuş ve İstanbul gibi müstesnâ bir kültür başkentinde ömür sürmüş bir “İstanbul Efendisi”dir.

• Müstesnâ bir aile ocağında aldığı terbiyeyi, ilim ve irfan muhitinin sohbet meclisleri ile tezyin ederek, ilim, irfan, nezâket ve zarâfette kemâle erişme aşkına tutulmuş, ciddi ve azimli bir tâliptir.

• Hususiyle Üstazı Mahmud Sami –kuddise sirruh-u tanıdıktan sonra O’nun cazibesine kapılarak, örnek bir seyr u sülük ve hizmet numunesi sunan bir mürid-i sâdıktır.

• Dirâyeti, derinliği, sevgisi, şefkati, engin sehâveti, nizam, intizam ve disiplini ile sevenlerini insan-ı kâmil olma yolunda irşad eden bir mürşid-i mükemmildir.

• Müseccel Allah düşmanları hariç, yaratılan her şeye karşı kendinden geçercesine muhabbetle dolup taşan bir aşk kahramanıdır.

• Allah’a, Rasülüne, kitabullaha, Üstazına, dostlarına ve Allah’ın kullarına karşı vefânın en ince örneklerini sunan, “Sâhibü’l-vefâ”dır.

• Hayatın her alanında ortaya koyduğu ölçü ve hayat tarzıyla âdetâ bir ölçü insanıdır.

• İbâdet, muamelât ve ahlakta, rızâ ve teslimiyet duyguları içinde takvâyı kendine mihver edinmiş “güzel bir kuldur”.

• Neticede ise bir Cuma vakti Refik-i A’lâsına, Yüce Mevlâsına yüz akıyla hicret eden bir vuslat eridir.

Hülâsâ O, Rabbin kendisine lutfettiği hayatı güzel yaşadı. Sevenleri buna en güzel şâhiddir. Ruhları şâd olsun!. Rabbimiz onu, nebiler, sıddiklar, şehidler ve sâlihlerden oluşan güzel dostlarıyla beraber eylesin. Bizleri de kendilerini sevenler olarak bu altın halkanın içine lütfen ve keremen kabul buyursun! Âmin.

Dipnotlar: 1) H. Kâmil Yılmaz, “Topbaşzâde Mûsâ Efendi”, İstanbul Evliyaları, II, 322-333, İhlas Gazetecilik, İstanbul 2003. 2) Kitap, Erkam Yayınları tarafından yayımlanmıştır. İstanbul 2004..