Adem Ergül

Sadaka Çeşitleri…

Altınoluk Dergisi, 2005 – Agustos, Sayı: 234, Sayfa: 020

Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- ile gizli konuşmak istediğin zaman- ki bu, ondan rivayet edilen hadisleri okuma anıdır- konuşmadan önce bir sadaka ver. Çünkü bu baştan başa büyük bir hayırdır. Abdestsiz isen abdest al, tertemiz ol. Böyle yapmakla emrolundun. Şeriatın belirttiği sadakalar çok çeşitlidir. Bunun içindir ki hadis-i şerifte, sıhhatli olan her bir uzuv için güneşin doğduğu her gün sadaka verilmesi gerektiği haber verilmiştir. (Bkz. Buhârî, Sulh, 11) Yine hadis-i şerifte bildirilmiştir ki:

“Lailâhe illallah” demek sadakadır, “Allahü Ekber” demek sadakadır, “Sübhanallah” demek sadakadır, “Elhamdülillah” demek sadakadır, mârufu emretmek sadakadır, münkerden sakındırmak sadakadır.” (Müsned, V, 168) Hadis okumak istediğin zaman kendi durumunu şöyle bir kontrol et. Peygamber Efendimizle sıradan kimselerin konuşma yolu ancak hadis okumaktır. İçinde bulunduğun hal hangi tür sadakayı yapmanı mümkün kılıyorsa okumadan önce bu işi yap. Bu sadaka konusunda Allah Teâlâ sana genişlik tanımıştır. Artık Resûl-i Ekrem Efendimizin sadaka çeşitlerini bildirmesiyle senin bu işten geri kalman için hiç bir özür kalmamıştır. Efendimizle konuşmaya başlamadan bu sadakalardan bir şeyler takdim et. Durumun hangisine müsaitse o tür sadaka ver. Sadakayı verdikten sonra okumaya başlayabilirsin. (Öğütler Pınarı, s. 164)

İnfâkı Güler Yüzle Yap…

Ey kardeşim! Birine infakta bulunacağın zaman, bu infakını güler bir yüzle ve tatlı bir dille yapmaya çalış. Kabul etmesinden dolayı sevindiğini ona hissettir. Çünkü hakikatte senin karşında bu infakını kabul eden Allah’tır. Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in torunu -Allah’ın selamı üzerine olsun- Hasan ya da Hüseyin- hangisi olduğunu kesin bilmiyorum- birisi kendilerinden bir şey isteyince ona istediği şeyi vermek için adeta koşar ve ona şöyle derdi: “Ahiret azığımın taşıyıcı kardeşim! Hoş geldin.” Onu ahiret azığını taşıyan bir vasıta olarak görüyordu. Çünkü Allah bir insana nimet verince, şayet bu kişi nimetin fazlasını başkasına infak edip ona taşıttırmazsa kıyamet gününde o fazlalığın hamalı olarak gelir ve ondan hesaba çekilir. Bu sebeple Hasan-ı Basri şöyle derdi: “İhtiyacı ortaya koyup insanlardan bunu isteyen kimse esasen istediği kimsenin ahiret azığının taşıyıcısıdır. Çünkü onu yük taşıma meşakketinden kurtarıyor.” (Öğütler Pınarı, s. 52)